Dipsiz Göl’ün su tutmadığına ilişkin yeni gelişme üzerine değerlendirmelerde bulunan CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca; “Binlerce yılda oluşan bir doğa varlığını yok edip, yapay yollarla geriye getirmeye çalıştılar. Bunun olamayacağını biliyorduk. Gölü doldurarak, suçlarını örtmek istediler. Ancak, onu da başaramadılar” yorumunda bulundu.

Kasım 2019’da Gümüşhane’de deniz seviyesinden 2 bin 140 metre yükseklikteki Taşköprü Yaylası'nda yer alan kaynağı ve akarı olmayan, 12 bin yıllık olduğu bilim insanlarınca ifade edilen Dipsiz Göl'de “hazine arama” gerekçesiyle izin verilen ve dozerlerle yapılan kazı çalışması sonucu Dipsiz Göl geri dönüşü olmayan bir şekilde tahrip edilmişti. Gölü eski haline döndürmeye yönelik çalışmaların sonuç vermediği, gölün su tutmadığı bilgileri kamuoyuna yansıdı. 

CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca’nın yaşanan katliam üzerine 15.11.2019’da Kültür ve Turizm Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye sunduğu soru önergesine verilen yanıtları da hatırlatarak, yaşanan katliamın ve oluşan zararın boyutunun tahmin edilenden daha büyük olduğunu vurguladı.

Bilgisiz ve Belgesiz Dipsiz Gölü Katletmişler

Define aramak için izin verilen Dipsiz Göl’de Roma İmparatorluğu'nun Anadolu'daki 4 büyük lejyonu arasında gösterilen 15’inci Apollinaris lejyonunun var olduğuna inanılan hazinesinin arandığı iddia edilmesi üzerine,  “Biz de haklı olarak, böyle bir ihtimal varsa, alanın koruma statüsüne kavuşturulması için neden bir çalışma yürütmediklerini sorduk” diyen Biçer Karaca, Bakanlığın gönderdiği  “Söz konusu alanda kültür varlığı ya da define olduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge yoktur” yanıtını bir trajedi olarak değerlendirdi. 12 bin yıllık tarihe ve doğal güzelliğe sahip bir sahanın neden katledildiğini açıklamayan Bakanlığa tepki gösteren CHP Genel Başkan Yardımcısı Biçer Karaca, “Turizm şirketi sahibine kültürel varlıkları emanet ederseniz, olacağı budur” yorumunda bulundu.

Tahmini Tutar Üzerinden Tahsilat, Rüşvet Şüphesi Doğuruyor

Bakanlık, Karaca’nın soru önergesinde yer alan “Define araması yapılan alanının eski haline getirilebilmesi için, başvurucudan ne kadar ücret alındığına, bu ücretin nasıl hesaplandığına” dair soruya, “masraflara ilişkin tahmini bir tutar müze müdürlüğü hesabına yatırılmaktadır” yanıtını verdi. Kamuda hiçbir gelir kaleminin tesadüfü olmadığına, bütün bütçelerin yazılı usul esasına tabi olduğuna atıfta bulunan Biçer Karaca, “Kamu ne zamandan beri, tahmini tutarlar üzerinden tahsilat yapmaktadır? Verilen yanıt, şeffaflıktan uzak olmakla birlikte, rüşvet vs. mekanizmalar yönünden de şüpheler doğuruyor” yorumunda bulundu. 

Bilim İnsanlarına Kök Söktür, Yandaşa Tahmini Hesaplarla Talan Ettir

Bakanlığın yanıtındaki üstü kapalı yanıtları değerlendiren Karaca, “Bilim insanları yapacakları araştırma ve kazılar için çok sayıda izne tabi tutulurken “define” hevesiyle yapılan başvuruya hangi kriterlere göre izin verildi? Dipsiz Gölü yok eden bir çalışmaya göz yummuşlardır. Verdikleri yanıtta da, alanda kültür varlığı ve define olduğuna dair herhangi bir belge yok diyorlar. Tahmini tutarlar, varsayımlar üzerinden Dipsiz Gölü yok ettiler. Gölü doldurarak, suçlarının üzerini örtmeye çalıştılar. Ancak, bunu da başaramadılar. Oluşan zararlar, tahmin edemeyeceğimiz kadar büyük” dedi.  

e-Haber Ajansı (e-ha)