Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Yenişehir Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Ambalaj Atığı Toplama ve Ayrıştırma Tesisi Açılışı’ ile ‘Yenişehir Çevreci Halk Kart Lansmanı’na katıldı.

Seçer: “Çevre sorunu sadece Mersin'in değil, çağın, dünyanın ve Türkiye'nin sorunu”

Yenişehir Belediyesi Ek Hizmet Binası’nda düzenlenen programa; Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Meclis üyeleri, STK temsilcileri ve muhtarlar katılım sağladı. Programda; saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından, Yenişehir Belediyesi Temiz Çevre Anonim Şirketi Müdürü Umut Özsoy tarafından teknik detaylar hakkında bilgi verildi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer konuşmasında, Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak çevreye büyük önem verdiklerinden söz  ederek “Sadece Mersin'in, Yenişehir’in ya da ülkemizin sorunu değil, çağın, dünyanın ve Türkiye'nin sorunu. Bizim de en çok kafa yorduğumuz, aşmakta zorlandığımız sorunlarla karşılaştığımız konu çevre konusu” dedi. Başkan Seçer, çevre kirliliğinin tesir ettiği çok geniş alanlar olduğundan söz ederek, sivrisinekten karasineğe, çevre, insan ve toplum sağlığı ile küresel ısınmaya kadar etkilediği çok fazla alan olduğundan bahsetti. Seçer, “Bu aslında şu anda dünyanın başat sorunu” diye konuştu.

“Mevzuat gereği kirleten öder”

Çöp, çöp toplama ve ayrıştırma konularına da değinen Başkan Seçer, “Mevzuat gereği kirleten öder. Ana temel ilke bu. Kim kirletiyor? Parayı verir, vergi olarak öder, kamu görevini yapar. Kim yapar? ÇTV öder, Evsel Atık Vergisi öder, ilçe belediyeleri çöpleri toplar, ayrıştırır. Bu muazzam bir çalışma, muazzam bir uygulama. Büyükşehir’in terfi istasyonlarına ya da düzenli katı atık depolama ve bertaraf tesislerine götürür. İş hallolur. Bu tesisler modern tesislerdir. Orada çağın gereklerine göre çöp depolanır, öyle vahşi depolama değildir, bertaraf edilir, kompost gübre tesisiniz varsa onu yaparsınız, enerji üretmek istiyorsanız, tesisiniz varsa bunu yaparsınız gibi farklı fonksiyonlar yükleyebilirsiniz. Bu muazzam bir şey” ifadelerini kullandı.

Yasaların kimseye ‘Çevreyi kirletin’ demediğinden bahseden Seçer, yasaların kirletenin ödemesi gerektiğini belirttiğinden söz ederek, “Para da var, para da bize geliyor. Sizler veriyorsunuz. MESKİ vasıtasıyla veriyorsunuz. ÇTV ödüyorsunuz, evsel atık vergisi ödüyorsunuz. 2 fatura geliyor size, bir su faturası, bir de evsel atık bedeli ödüyorsunuz. İlçe belediyeleri o parayı kullanarak bunları topluyor, bize gönderiyor. Biz de bir miktar pay alıyoruz” dedi.

“Toplanan atıkların ayrıştırılarak tarafımıza ulaştırılması bizim için arzu edilen bir durum”

Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit ile ekibini kutlayan Başkan Seçer, açılışı yapılan tesisin  önemli bir yatırım olduğunu vurguladı. Seçer, “Dedi ki; ‘Kantitatif, yani boyut ve rakam olarak size küçük gelebilir. 2 milyonluk bir yatırım ama aslında çok önemli bir farkındalık yaratıyor.’ Bunun olması lazım. Hele hele Mersin’e hiç yakışmayan bir ortam. Gidin, hangi semte giderseniz gidin, ki Yenişehir en modern semtlerimizden biri demeyeceğim, en başında geliyor. Adı gibi Yenişehir. İmarıyla, yollarıyla. Konteynerlere bakın, Sayın Başkan’ın Avrupa örneğinde olduğu gibi, bilinçli bir vatandaş ‘bu böyle olmaz’ der. Hele hele bayramlarda, seyranlarda, tatillerde, yaylalarda, beldelerde, Kurban Bayramlarında iş faciaya dönüşüyor. Bunu kim sağlayacak? Biz sağlayacağız. Toplumu eğiteceğiz, görevimizi yerine getireceğiz. Yapılan iş bizim için de önemli. Yani toplanan atıkların ayrıştırılarak tarafımıza ulaştırılması bizim için arzu edilen bir durum. Bizim işimiz kolaylaşıyor. Camın, kağıt parçasının, organik ve bitkisel atıkların aynı torba içinde olması önemli. Aslında hepsinin bir ekonomik değeri var. Her birini ayrıştırsak tekrar geri dönüşüm sayesinde ekonomiye kazandırıyoruz” diye konuştu.

“İşi usulüne uygun yapmazsak hepimiz işten zarar ediyoruz”

Başkan Özyiğit’in Alanya Sokağı örneğinden yola çıkarak konuşmasını sürdüren ve balıkçıların atık yağları oraya attıklarından bahseden Başkan Seçer, “Farkında olmadan çok önemli bir sorundan bahsetti. Yağmur suyu sistemleri kanalizasyon değildir. Ama açın şehrin altını, yağmur suyu sistemlerine bakın, birçok noktada kaçak bağlanmış kanalizasyon görürsünüz. Biz bunları hep tespit ettik ve kapattık. Hani derler ya; ‘Bakın sokaklar kokuyor’. Sokak kokmuyor, yağmur suyu sistemlerine kaçak bağlanan kanalizasyon, dışarıya logarlardan veriyor kokuyu ve sokak kokuyor oluyor. Orada eminim ki o esnafımız, balıkçı esnafımız kanalizasyona bağlaması gereken sistemini yağmur suyu sistemine bağlamış. Ondan sonra tabi ki o atık yağlar orayı tıkıyor. Bir de atık yağların lavabolardan birçok ev kadını belki bunu bilinçli bilinçsiz yapıyorlar. Hem o sisteme, o apartmandaki sisteme muazzam bir zarar veriyor. Arıtma sistemimize muazzam ve inanılmaz boyutlarda zarar veriyor. Demek ki işi usulüne uygun yapmazsak bu işten kimse karlı çıkmıyor, hepimiz bu işten zarar ediyoruz. Ülke olarak zarar ediyoruz” ifadelerine yer verdi.

“Dünyada belediyecilik, iyi belediyecilik; sosyal demokrat belediyecilik olarak anılır”

CHP belediyeciliğinin de hakkını vererek yapıldığı zaman gerçek bir belediyecilik olduğunu ifade eden Seçer, “Dünyada belediyecilik, iyi belediyecilik; sosyal demokrat belediyecilik olarak anılır. Bu konudaki en maruf ülke belediyecilik konusunda Fransa'dır. Orada çok sayıda da belediye vardır. Bizim irili ufaklı bir sadeleştirme yaptığımız, kapattığımız belediyeler dönemi vardı; 2008 yılı. Biliyorsunuz belde belediyeler kapandı. Belediye önemli kurumlar, çok önemli kurumlar. Aslında bir toplumun resmini çiziyor. Belediye bir çevreyi yaratıyor, yolu yapıyor, insanlara sosyal, kültürel hizmetler sunuyor, bir toplum yaratıyor. Merkezi hükümet makro anlamda politikaları yapıyor ama insanların yanında olan yerel yönetimlerdir. Merkezi yönetimdeki bürokratı vatandaş pek görmez, orada görevli siyasetçiyi de görmez. Ama belediye başkanını, Meclis üyelerini, muhtarları, belediye çalışanlarını, doğal olarak o bölgede, yerelde yaşadığı için hep karşısında görür. Soruna hakim olan, halkı tanıyan belediyedir, belediye başkanıdır, yerel seçilmişlerdir” dedi.

“Siyasal gerginlikler içerisinde görev yapmaya çalışan belediye başkanları var”

2019 yılında bugüne kadar 11 Büyükşehir Belediyesi’nin ve yaklaşık 250 CHP’li belediyelerin ve belediye başkanlarının mevcut koşullarda olağanüstü işler çıkardıklarından söz ederek konuşmasını sürdüren Seçer, “Koşullarımız kolay değil. İktidar başka bir anlayış ve farklı bir anlayış yöntemi, gerginleşen siyaset, Türkiye’nin geldiği siyasal ortam, siyasal atmosfer, bu atmosfer içerisinde, siyasal gerginlikler içerisinde görev yapmaya çalışan belediye başkanları var. Empati yapmanızı istiyorum. Bizim aldığımız kararlar, yaptığımız işlemler, yolda yürüyüşümüz, aksırmamız, tıksırmamız; emin olabilirsiniz ki inanılmaz bir denetime tabi. Bizim hata yapma şansımız yok. Bu koşullarda, mevcut imkanlarla, hani kimse; ‘Yürü ya kulum’ demiyor, kimse destek vermiyor, herhangi bir kurum destek vermiyor. Bu ortamda yapılan hizmetler için Türkiye'deki tüm görev yapan belediye başkanlarını, seçilmiş yerel yöneticileri ve belediye bürokratlarını ve çalışanlarını kutluyorum. Gerçekten olağanüstü bir gayret gösteriyorlar. Burada Yenişehir’de, Mezitli’de, Tarsus’ta, Mersin Büyükşehir’de, Adana'da yine CHP'li belediyeler ya da İstanbul, Ankara, Antalya bunlar hiç fark etmiyor. Sizleri kutluyorum Sayın Başkan. Bu projenin daha da genişletilerek, daha da farklı, belki de teknolojik yöntemler kullanılarak diğer belediyelere de örnek olmasını diliyorum. Başarılarınızın devamını diliyorum” ifadelerine yer verdi.

“Çevre aslında topyekûn bir mücadele”

Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit de, 6 temel ilkelerinden birinin ekoloji olduğunu, doğayı ve çevreyi koruyarak geleceğe yaşanabilir bir dünya bırakmak adına çalışmalar yaptıklarını belirtti. Kardeş şehirleri olan Almanya’ya yaptıkları bir gezide belediyenin atık toplama sisteminin çok iyi ve çok düzenli işlediğini, aksi bir durum olduğunda cezai yaptırım uyguladıklarını ve atık toplama alışkanlığının 3 yaşından itibaren topluma kazandırıldığını örneklerle anlattı. Özyiğit, “Sıfır atığa doğru bir yolculuğa çıktığımızda sene 2000’di. Biz mahallelerde site site dolaşarak bilgilendirme çalışmaları yapıyorduk. Önemli bir mesafe aldık. Mesela atık yağ hem doğayı kirletiyor, kanalizasyonu kapatıyor, canlılara zarar veriyor. Hâlbuki onu ekonomiye çevirmemiz mümkün. Balıkçılarda, evlerde bu atık yağları toplayarak 1’e 4 oranında sıvı yağ ile yemeklik yağ ile değiştirme şansımız oldu. Çevre aslında topyekûn bir mücadele. Atık diye bir şey olmadığını hepimizin keşfetmesi gerekiyor. Sürekli dönüşebilir. Onlar yeni kaynaklara evrilir ve tekrar ekonomi olarak hayatımıza kazandırılabilir. Çevreyi de korumuş oluruz” dedi.

 

e-ha