Sıvı tüketimi konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığımızı söyleyen Tıbbi Beslenme Uzmanı Dr. Eyyüb Yılmaz, “Bir insan ne kadar su içmeli sorusunu bana sorduklarında, ‘Ne yediğini söyle bana, ne kadar su içmen gerektiğini söyleyeyim sana. Nasıl su içtiğiniz de ayrıca önem arz ediyor’ cevabını veririm. Yediğiniz yemeğin ne olduğu çok önemlidir. Yenilen yemeğin miktarına uygun oranda su içmeniz gerekmektedir. Metabolizmanızda çok su harcayan yemekleri mi tercih ediyorsunuz? O zaman çok su içmeniz gerekiyor. Bu konuda en dikkat çekici besinler hangileri? Et, peynir, yumurta gibi hayvansal proteinler daha çok su istemektedir. Bunları yiyenlerin yemekten 2-3 saat sonra olmak şartı ile bol bol su içmeleri gerekmektedir” dedi.
Yaz aylarının gelmesi ile beraber ‘günlük ne kadar su içmeliyiz?’ sorusu da gündemdeki yerini aldı. Yetişkin bir insan günlük sıvı tüketirken nelere dikkat etmeli? Sağlıklı su tüketimi hakkında bilmemiz gerekenler nelerdir? İçtiğimiz sulardaki PH değerleri ne anlama geliyor? Tükettiğimiz besinler, içtiğimiz suyu nasıl ve hangi ölçüde etkiliyor? Tıbbi Beslenme Uzman Doktor Eyyüb Yılmaz tüm merak edilenleri değerlendirdi.
Sıvı tüketiminin yaşamımızın her anında çok önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Sıvı tüketimi konusunda yeterli bilgiye sahip değiliz. İnsanların neyi, ne zaman, ne şekilde tüketeceklerini bilmesi gerekiyor. İnsanların sıvıyı kullanış amaçları nedir? Sıvı niye alınır? Bu soruların cevapları ile başlayalım. Sıvı, kişinin bedeninde iyi bir taşıyıcıdır. İyi bir temizleyicidir. Sıvı, kandaki akışkanlığı sağlar. Daha yoğun olan kan, yorgunluk ve halsizlik yapar. Bu durum, kan dolaşımının mikro düzeydeki yavaşlığında kaynaklanır” dedi.
İçtiğimiz sıvıların birbirinden farklı etkilere sahip olduğunu aktaran Yılmaz, “Nasıl bir sıvı alıyorsunuz? Mesela kahve içiyorsanız, kahvenin diüretik dediğimiz idrar söktürücü etkisinden dolayı kanı yoğunlaştıran bir içecek olarak kabul edilir. Çay da benzer bir şekilde diüretik etkiye sahiptir. Kalp krizlerinin oluşumuna neden pıhtılaşmayı azaltan içeceklerin de günlük yaşama eklenmesini öneririm, mesela hibiskus, reyhan, orijinal limonata ve zencefilli içecekler hem serinletir hem de kanı sıvılaştırarak sürpriz kalp krizlerine engel olursunuz” dedi.
Kanın su ihtiyacının kişinin yedikleri ile ilişkili olduğunu ifade eden Yılmaz, “Bir insan ne kadar su içmeli sorusunu bana sorduklarında, ‘Ne yediğini söyle bana, ne kadar su içmen gerektiğini söyleyeyim sana’ cevabını veririm. Tek parametre yediklerimiz değildir elbette ama önemli bir parametredir. Bir insanın hangi işi yaptığı, ne kadar terlediği, ne kadar suya ihtiyacı olduğunu belirlememizi sağlar. Yoğunlaştırılmış hayvansal protein yani et, peynir gibi ürünleri tüketirsek o gıdaların en azından beş katı kadar suya ihtiyacımız olur. Bu suya olan ilk ihtiyaç 2 saat sonra, daha sonrasında da 5 saat sonra ortaya çıkmaktadır.
Peki, bir karbonhidrat tükettiğinizde ne kadar suya ihtiyacımız vardır? Bir kişinin tükettiği karbonhidratın ağırlığının en az 3 misli kadar su tüketmiş olmasını tercih ederim. Hiçbir zaman karbonhidratlarla beraber yoğun su alınmamalıdır. Bu hata sizin halsizleşmenize neden olacaktır. Bağırsaklarınızı bozma riski oluşturacaktır. Karbonhidrat alımından 2-3 saat sonra su içmeliyiz. Yani midenizin boşaltım saatine denk getirmelisiniz, bu davranışın bizlere çok fazla sayıda katkı sağlar. Mesela duodenal ülserinizi tedavi edersiniz, mesela sindirimin doğru yapılmasını sağlarsanız gerçekten beslenmiş olursunuz. Bağırsak gazlarınızı azaltırsınız” bilgisini verdi.
Sıvıların tüketimi konusunda yemekten sonraki süreçle alakalı olarak da önemli bilgiler veren Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
“Yemekten 2 saat sonra soğuk su içerek karbonhidratların mideyi terk etme süresini uzatabilirsiniz örneğin serin bir Ayran içebilirsiniz. Ayran tüketimi sayesinde yine midenin terkedilme süresini yavaşlatabilirsiniz. Şalgam tüketebilirsiniz ama şalgamı yemekten 2 saat sonra içmeyiz onu yemekte içerek sindirimin gücünü artırmaya çalışırız. Kombu çayı mide boşaltımında sorun değildir. Meyanın en doğru saati ise yemekle ve midenin boşaltım saati iki zaman diliminde de uygun diyebiliriz.
Çayı ne zaman içelim sorusu da sıklıkla sorulmaktadır. Yemekle beraber çay içiyorsanız su içmeyin. Bilinenin aksine özellikle yağlı yemeklerle beraber su içmektense çay içmeyi tercih ederim, hamurlu yemeklerle çayın şekeri hızlı yükselttiğini belirtmek isterim. Buna çözüm olan içecekler ise biberiye, ada çayı, tarçın, bitki çayı, yeşil çay vs. bunların karbonhidratların oluşturacağı oksidasyonu durdurucu rolü vardır. İmkan olduğu zamanlarda yemeklerde bu tarz çayları da tercih edebiliriz.”
“Ne kadar su içmeliyiz sorusunun cevabı anlaşılmış ise hangi sular içilir? suların çeşitleri hakkında birkaç şey söylemek istiyorum” diyen Yılmaz, “Suların en önemli özelliği çözücü gücü, taşıyıcı gücü ve temizleyici gücüdür. Bu durumda en değerli suları sıralarken bu özelliklere bakmamız gerekecektir.
Çözücü yüksek sular Ph değeri en yüksek sulardır. Etki gücü ne kadar değişir derseniz hemen hesaplayalım: Suların PH değerleri normalde olan hali 7'den 9.5'e çıktığında çözücü gücü 500 kat daha güçlü olacaktır.
Uyarmak zorundayım aman dikkat…! Pet şişelerde yüksek alkali veya yüksek asidik içecekler meme ve kolon kanserinden sorumlu olan BPA maddesini de 500 yüz kat çözeceğinden kanserojen riski yüksek sulardır. Bu yüzden sadece cam tercih ediniz.
Mikronize sular dediğimiz hareketli ve enerjisi yükseltilmiş ORP değeri -500 civarında olan sular çok güçlü antioksidan sulardır.
Her gün 10 bardak nar suyu kadar güçlü bir antioksidan almanın en zararsız yolu iyonize su içmektir” ifadesini kullandı.
BİLİMSEL KANITLARLA İSPATLANMIŞ ALKALİ İYONİZE SULARIN EN BELİRGİN FAYDALARI
Bilimsel kanıtlarla ispatlanmış alkali iyonize suların en belirgin faydaları Yılmaz, şu başlıklar halinde özetledi:
Kilo sorununuzu çözmenizi kolaylaştırır
Kabızlığınızı giderir
Kansere karşı korur
Yorgunluk sorununuz azalır
Yaşlanma sürecinizi yavaşlatır
SU İLE İLGİLİ TOPLUMU İLGİLENDİREN EN ÖNEMLİ KONU NEDİR?
Son olarak Yılmaz şu açıklamalarda bulundu: “Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2004 yılı su kongresindeki bildiri ve klinik gözlemlerim bu konuyu teyit ediyor. Ters ozmozis su kullanımının 10 yıl ve üstü bir zamanda kullanıcılarında belirgin düzeyde osteoporoz, kolon ve meme kanseri, obezite görülmektedir. Yani doğru suyu içemeyebilirsiniz ama asla yanlış suları içmeyiniz.”
e-ha