Bükre Sena'yı sizden kısaca tanıtmanızı istesek?
Kısaca tanımlama denilince aklıma hep 3 kelime oyunu gelir. İnsanlar da sanırım beni şu üç kelimeyle tanımlar: Disiplinli, aşırı ve hırslı
Sahne sanatları eğitimi almışsınız. Müzisyenlik kariyeriniz nasıl başladı?
Aldığım sahne sanatları eğitimi aslında dans da dahil olmak üzere sahne üzerindeki her şeyi kapsıyor. Müzisyenlik kariyerinin başladığı zaman 2014 yılıydı. Youtube da Eminem şarkısının cover videosuna denk gelmiştim. Rap ile böyle tanıştım. 2018 yılında aktif olarak müzik hayatına da başladım.
Dizi oyunculuğu ile müzisyenlik arasında fark var. Bu farkı nasıl dengeliyorsunuz? Hangisine kendinizi daha yakın hissediyorsunuz?
Ben hayatta birçok mesleği benimsemiş bir insanım. Bu nedenle enerjimi tamamen eşit bölüyorum. Benimsediğim ve yapamadığım meslekler de var tabii. Asker olmak ve cadı olmak gibi. Ama bir çoğunu yapabiliyorum neyse ki. Çoğu da sanat dalları olduğu için dengelememe gerek kalmıyor. Çünkü sanat dalları arasında birçok fark varken kilit noktasında ben hiçbir fark görmüyorum.
Türk dizilerinin birçoğu dünyanın değişik ülkelerinde merakla izleniyor. Sizin de izlediğiniz yerli-yabancı diziler var mı?
Türk dizileri Latin Amerika da ve Arap ülkelerinde de hakikaten revaçta. Umarım bu şekilde ilerleriz. Hatta Latin ülkeleri için hazırlanan bir Türk yapımı için de görüşmelerim devam ediyor. Ben açıkçası görselden çok kitap okumayı tercih ettiğim için (metinlerle aram daha iyi) kısıtlı dizi takip edebiliyorum. Ama büyük bir game of thrones, Harry Potter, vikings hayranıyım. Türk dizilerinde de dönem dizileri daha çok ilgimi çekiyor.
Geçmişten günümüze Türk Televizyonlarında yayınlanan iyi proje diyebileceğiniz dizi projeleri var mı? Hangisinde en çok oynamak isterdiniz?
İzlemeyi de sevdiğim için dönem-tarih dizilerinde oynamayı daha çok isterdim. Bu açıdan baktığımızda Tims Muhteşem Yüzyıl bence kostümleriyle karakteriyle çok renkli bir projeydi. Günümüz için ise Aşkı Memnu gibi roman uyarlamalarında da rol almak keyifli olurdu.
Beğendiğiniz oyuncular hangileri?
Aslında her oyuncuyu kafamda farklı bir yere kodlamışım. Ama bende iz bırakanlardan bazıları: Oktay Kaynarca, Halit Ergenç, Metin Akdülger, Haluk Bilginer, Farah Zeynep Abdullah, Ezgi Mola, Canan Ergüder gibi isimler…
İçlerinde “bir gün mutlaka beraber oynamak isterim” diyeceğiniz hangi oyuncular var?
Yukarıda saydıklarım ve niceleri. Umarım hep farklı isimlerle çalışmak nasip olur.
Dizideki karakterinizden biraz bahseder misiniz? Nasıl bir karakteri oynuyorsunuz?
Kendi Düşen Ağlamaz dizisindeki karakterimin adı Buket. Buket zengin bir aileden geliyor ve Z kuşağının niteliklerini barındırıyor. Fakat bence Buket şımarık görünmek isterken sınıf ayrımlarına çok da inanmayan, duygusal bir kız. Sadece fazla kırılgan olduğu için aniden öfkeli bir yapıya bürünebiliyor.
Oyunculuk, kariyer planlamanızda nasıl bir yer tutuyor? Kendinizi yıllar sonra oyunculukta nerede görüyorsunuz?
Oyunculuk bağlamında hedefim çok net. Elbette süreç gösterecek fakat denenmemiş, psikolojik farklılıklara sahip ve daha önce hayatımda ezberlemediğim karakterle devam etmek istiyorum. Mümkünse bu kişiler benimle aynı coğrafyaya dahi sahip olmasınlar.
Herkesin bir başarı kavramı tarifi var. Sizin başarı tarifiniz nedir?
Başarı hem ezberlemek hem de ezberlememektir. Kelimesi kelimesine bildiğin bir cümlenin üzerine doğaçlama konuşabilmektir sanırım. Doğru yerde doğru insiyatifi almaktır, bu her sektörde böyle.
Kariyer denince aklınıza sadece bir meslek mi geliyor, yoksa tutkuyla bağlı olduğunuz bir iş mi?
Kariyer denince aklıma tüm meslekler ve disiplinlerarası çalışmalarım geliyor. Aynı anda birçok şeyi başarmak. Çünkü tek bir şeyi herkes başarabilir.
Mutluluk sizce nedir? Ne olduğunda kendinizi mutlu hissedersiniz?
İşte bu çalışmadığım yerden geldi. Mutluluk bana çok uzak bir kavram. Ben çoğunlukla mutluluğu heyecan duygusuyla değiş tokuş ederim.
Belli bir yolda tutkuyla gitmek isteyen genç insanlara mutlaka neleri yapmalarını önerirsiniz?
O yol için ayakkabıları hazırsa bir an önce koşsunlar. Çünkü uzaktan baktığımızda hedef çok uzak görünse de yolda kestirme tabelalarıyla da karşılaşabiliyoruz. Etrafında onlara olmaz bunun için yıllarını vermen lazım diyen hiçbir insana da inanmasınlar. Tecrübe yıllarla oluşmaz. Yıllara ihtiyacı olan ve olmayan insan arasında keskin bir fark vardır.
e-ha