Kendilik araştırmacısı Jale İris Gökçe/Angel Rainbow, 2010-2022 yılları arasında “HEP-SELF” ile ilgili sürdürdüğü çalışmalarından oluşan bir seçkiyi dijital alana taşıyarak izleyiciyle buluşturdu.
Sanatçı dijital alana taşıdığı çalışmasını şunları sözlerle anlatıyor:
“HEP- SELF”
Biri kapitalizm mi dedi? Öteki köle-efendi diyalektiği diye düzeltti HEP. Aramızda münzevi bir keşiş dolaşıyor ve diyor bir şaman edasıyla, kıyasıya bir mücadele alanından; “hiyerarşik bir ilişkide veya bir tahakküm ilişkisinde nasıl bir eşitlikten söz edebiliriz?” HEP yere sağlam basan. Bu dünyalı. Yaşamın ritmini, nabzını, aynılığını, başkalığını ıskalamadan devam eden, bazen yolundan sapan. Aykırı bazen. HEP birlikte düşünülemez mi zaten şiir olan yaşam. Yeni bir kavrayışla. HEP böyle de değil miydi? Yâni şiir. HEP olan… “Hayatın şiiri” yakalanamaz mı? Ya aniden vuku bulanlarda? Kopuş, bitiş, unutuşta? Kısacık bir an olan yaşamda. Tahammülümüz ve hazırlığımız var mı? Bilgeliğimiz! Cesaretimiz! Bunu HEP şiir fısıldıyor bize. En arı, en kadim, en saf şekilde. “Sanatların sanatı” olduğunu HEP hatırlatarak. Disiplinlerin-arasına hapsolmadan. Özgür. Tek. Yalnız. HEP şiir. Belki şiiri yeniden yazmak gerekiyor şimdi. Ötekinin de aslında HEP şiir olduğunu işaret ederek. Ama bu nasıl mümkün kılınabilir? Arınmak? Hangi nehirde? Özümüze, “kendiliğimizin saklandığı yere” dönerek belki. Aynı şekilde tek kelimelik, tek hecelik ve tek harflik bitmeyen bir şiirle… Siyah-beyaz bir fonda akan kırık harflerle… Burada olan ve olmayanla… HEP. Bu “oluşun” adı konabilir mi öyleyse? Nağmesiyle. Ses bizden kendini esirgediğinde HEP. Esirgediğinde. Boşluk. Müzik. Şiir. Renk. Ama HEP siyah-beyaz. Film gibi. Nabzımız, tedirginliğimiz, kelimelerimiz, hecelerimiz ve harflerimize sakladıklarımız ile… Başkalığımız. O kavramsız ve sessiz özlerle… Kopuşa beş kala. Son tıkla. HEP olan, olacak olan ile… Üretim bandındaki yaşamımızda… HEP tek hecelik bir şiir ile. HEP. Nazım Hikmet’e saygıyla “Makinalaşmak İstiyorum” şiirini hiç unutmadan. HEP.
Angel Rainbow’un çalışmalarına ait metin Jale İris Gökçe tarafından kaleme alınmıştır. (2010-2021)
Kendilik araştırmacısı Jale İris Gökçe/Angel Rainbow’un “HEP-SELF” isimli sanal sergisini ilgili linkten izleyebilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=5w2uJyA-CgQ
JALE İRİS GÖKÇE KİMDİR?
Kendini Angel Rainbow (Gökkuşağı Meleği) yani “kendilik araştırmacısı” olarak tanımlar. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Tarih, Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi’nde Resim okudu. Yüksek Lisansını Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yaptı. Sanatta doktorasını Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü’nde “Kendilik Öyküsü Olarak Resim: Gökkuşağı Meleği’nin Anatomisi” adlı tez çalışmasıyla tamamladı. Yurt içi ve yurt dışı birçok karma sergide yapıtlarıyla yer aldı. “İris: Sergilerin Bugünü Uzaktır” (Ankara 2013), “Angel Rainbow” (Selanik 2017), “Kaos” (İstanbul 2019) ve “Pandemi! Sorun Acaba Self de mi?” (İstanbul 2020), “Angel Rainbow&Self” (İstanbul 2021), “Fragmented Self” (İstanbul 2022), “HEP Self” (İstanbul 2022) son yıllardaki kişisel sergileridir. Sanat ve sanat yapıtı konusundaki görüşlerini, “Kendilik Nesnesi Olarak Sanat Yapıtı” adlı makalede somutlaştırdı. Ona göre sanat; gerçekliği sadece yansıtmakla yetinmez, yansıtmayı aşar ve gerçekliği dönüştürür. Tek bir akım ve tanıma indirgenemeyecek, geniş perspektifli bir anlayışı sanatçı sorumluluğunu ön planda tutarak, hayata geçirme çabası içinde olduğu söylenebilir. Gerçeklikle kurmuş olduğu bu ilişkide, kendisinden hareketle topluma, dünyaya ve evrene yönelik bir çaba… Sanatsal çalışmalarını İstanbul ve Ankara’daki atölyesinde sürdürmektedir.
e-ha