HERKES GÖREVİNİ YAPMALI(*)

 28 Mayıs 2023 Pazar günü seçime gidiyoruz.

Partili Cumhurbaşkanlığı Seçimine gidiyoruz.

Türkiye tarihinde ilk defa Cumhurbaşkanlığı seçimi 2. tura kalıyor.

Hatırlayacaksınız, Türkiye Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemine, 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan Türkiye Genel Seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı Seçimiyle geçmişti.

O seçim arefesinde vaat edilenlerin özeti şuydu: Türk vatandaşı olarak destek verecektik. Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemine (Türkiye’ye özgü Başkanlık Sistemi) geçildiği zaman her şey daha güzel olacaktı. Kararlar daha kolay alınacak ve uygulanacaktı. Ekonomimiz rayına oturacak ve uçuşa geçecektik.

Uçuşa geçtik mi?

Geçtik.

Geçtik ama nasıl geçtik ?

Bakın buna bir örnekle cevap vereyim:

Mesela; 200 liralık banknotumuz 2009 yılında tedavüle girmişti. O gün 200 liralık banknotumuz 134 dolara eşitti. Bugün ise 200 liralık banknotumuz sadece ve sadece 9 dolara denk geliyor yaklaşık olarak.                                                                                          Yani durum ortada.                                                                        Demokrasi, hukuk ve insan hakları konusunda çağ atlayacaktık.              Çağ atladık mı ?                                                                            Manzara malum !

Kısaca, her şey daha güzel olacaktı....

Her şey güzel oldu mu ?

Ey Milletim !

Karar senin. Bu soruya sen cevap vereceksin.                                      Nasıl cevap vereceksin ?                                                                Sandığa giderek cevap vereceksin.                                                  Mevcut iktidardan ve Partili Cumhurbaşkanlığı Sisteminden, Türkiye’nin ekonomik, sosyal, demokratik, hukuk ve insan hakları, inanç, fikir ve düşünce özgürlüğü yönüyle memnun isen, sandığa giderek göğsünü gere gere mevcut Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a oyunu vereceksin. Bu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak hem hakkın hem görevin, hem de sorumluluğundur.

Ey Milletim !

Mevcut iktidardan ve Partili Cumhurbaşkanlığı Sisteminden ve memleketin genel gidişatından memnun değil isen, sandığa giderek yine göğsünü gere gere Millet İttifakı Cuhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na oyunu vereceksin.

Bu bir hukuk devleti olan ve Cumhuriyetle yönetilen Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşı olarak hepimizin görevi ve vatandaşlık hakkındır.

Sandığa gitmemekle sorumluluktan kurtulamazsın. Sandığa gitmezsen,vebalin katmerlenerek seni takip edecek. Hem de iki Cihanda.  Bu işten kaçamak yok. Herkes vazifesini yapacak.

Ey Milletin Yönetimine Talip Olanlar !

Sizin de sorumluluklarınız var. Şartlar ne olursa vatandaşın oyuna sahip çıkacaksın. Sistem de yaşanabilecek her türlü aksaklığın önüne geçeceksin. Devletin Kolluk Kuvvetlerinin sağlaması gereken Seçim Güvenliği konusunda onlara yardımcı olmalısın.                    Oy kullanılacak 191 bin 910 sandığa sahip çıkacaksınız.              Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetimine, 85 milyonun idaresine talip olan muhalefet liderleri, tabandan tavana kadar kadrolarıyla sandıklara ve vatandaşın iradesine (oyuna) sahip çıkacaksınız. Çünkü mevcut şartlar bunu gerektiriyor.                                          Her sandığa bir müşahit atayarak, 191 bin 910 sandığa sahip çıkamayacaksanız, sandığın güvenliğini sağlayamayacaksanız, milletin idaresine de talip olmayın bence... 

Son sözüm şu olsun:

Ey Halkım!

Sen mutlaka sandığa gitmeli ve oyunu özgür iradenle kullanmalısın.

Ben onu yapacağım. Sorumluluğumu yerine getireceğim. Oyumu kullanacağım. Milletin tercihine de saygı duyacağım.          Vesselam...

(*) Hüseyin Altun

e-ha