İYİ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs bir basın açıklaması yaptı. Örs basın açıklamasında; "Bütün hükümeti ve yargıyı göreve çağırıyoruz" dedi.

Örs bir basın açıklamasının devamında; "Milletçe büyük bir övünç, ve kıvançla kutladığımız 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik Ve Spor Bayramımıza;  gölge düşürmeyi amaçlayan aşağılık bir girişime karşı görüşlerimizi ifade etmek için buradayız.

Bu iktidar döneminde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, Türk milletine, Türk devletine ve kutsal değerlerimize yapılan sayısız saldırıya şahit olduk ve olmaya devam ediyoruz. Bu tür saldırıları yapan karanlık odaklar; bazen mevcut iktidarın hamiliğindeki gazetelerin köşelerinde, bazen icazetli akademik kadrolarla tv ekranlarında oynanan tiyatrolarda, bazen de yandaş vakıf ve kuruluşların her kademesinde karşımıza çıkmaktaydı zaten…

Yeni bir saldırı da Trabzon’da gerçekleşmiştir. Sağlık Bakanlığı Trabzon Kanuni Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan onkoloji uzmanı Doktor Ahmet ZENGİN, kişisel sosyal medya hesabı facebook üzerinden yaptığı paylaşımda milli bayramımız olan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik Ve Spor Bayramımıza ithafen "buna bayram diyen, şerefsiz ve şahsiyetsiz, din düşmanı zihniyeti kınıyorum" şeklinde facebook hesabından paylaşımda bulunmuş, Türk Milleti’ne ağır hakaretlerde bulunmuştur.  

Aynı şahsın daha önce de yine sosyal medya üzerinden İstiklal Savaşı’mızın Başkomutanı, Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına ağır hakaretlerde bulunduğu paylaşımları mevcuttur. Bahse konu paylaşım, yerel ve ulusal medyada haber olmuş, sosyal medyada gündem olmuş, başta seçim bölgem Trabzon olmak üzere bütün ülkemizde infiale yol açmıştır.

Aziz mübarek günde; Bu meczubun hezeyanlarını, Alçakça iftiralarını, Vatansever Trabzon halkı adına, gazi mecliste temsil ettiğim Aziz Türk Milleti adına; şahsım ve partim adına esefle ve nefretle kınıyorum. Böylesi aşağılık paylaşımlar yapabilmesi için insanın aklını, izanını, insafını, inancını ve en önemlisi insanlığını kaybetmiş olması lazımdır. Bu şahıstan bahsederken doktor demeye bile dilim varmıyor ama Trabzon’da ortaya çıkan bu meczubun üzücü ve kabul edilemez bir tarafı da, şahsın devlet memuru ve uzman bir hekim olmasıdır. 

Devlet memurları kanunu başta olmak üzere birçok kanuna tabi olan bu kişi ve kişiler nasıl oluyor da memuru olduğu devletin kurucusuna ve o’nu minnet ve şükranla anan Yüce Türk milletinin mensuplarına bu kadar pervasızca hakaret edebiliyor? Böyle bir paylaşım, bu ifadeler, bu beyanlar ve bu iftiralar her şeyden önce bir doktorun mesleğine, memleketine ve insanlığına yakışmaz. Dikkat ederseniz memleketine de yakışmaz diyorum. Çünkü; adı geçen şahıs, ne yazık ki; Trabzonludur.

Trabzon, Fatih’in fethettiği, Yavuz’un yönettiği, Kanuni’nin doğduğu şehrin adıdır. Trabzon, Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tam 3 kez ziyaret ettiği ve “servetimi Aziz Türk Milletine bağışlıyorum” dediği yer olan şehrin adıdır. Bu şehirde doğan, büyüyen, okuyan, yaşayan, çalışan özetle bu şehrin ekmeğini yiyip suyunu içenler; her şeyden önce bu aziz şehre ve atalarına layık olmak zorundadırlar. O bakımdan; tıp okumuş ama tarih cahili, fikir fukarası, Atatürk ve Türk düşmanı olan bu şahsa karşı, başta mesleğinden dolayı tabipler odasını, halen başkanı olduğu Trabzon’daki derneğin yöneticilerini; bu şahısla ilgili gerekli yaptırımları vakit geçirmeden uygulamaya koymaya davet ediyorum. Ayrıca Trabzon’daki sivil toplum kuruluşlarına da bir sitemim olacak. Bu menfur hadiseye tepki koymayacak, sesinizi çıkarmayacaksınız da ne zaman konuşacaksınız?

Değerli Basın Mensupları,

Bahse konu şahsın yaptığı menfur paylaşımlardan birkaçını bilgi ve dikkatlerinize sunuyorum. Bu şahıs, paylaşımlarının birinde; Atatürk’ün de bir resmini paylaşarak “yüzyıllık ihanet çetesi icraatları” başlıklı, bir alıntı yaparak Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları hakkında asılsız ifadeler kullanmak suretiyle kendisinin ve etrafındakilerin Yahudi olduğunu beyan ve ifade etmiştir.

Yine bu şahıs, 2 Mayıs 2020 tarihli paylaşımında "İngiliz eyalet valisi itirafı ben söylemedim" şeklinde paylaşımda bulunarak "gerçekte kurtuluş savaşı olmadığını, cumhuriyet kamuflajı içinde Ankara’ya kurulan paralel hükümet Osmanlıyı yıkmak içindi, içlerinde hiç Türk yoktu, tamamı mason localarının desteklediği Selanik veya Macar Yahudi’siydi." ibaresi yazan bir fotoğraf paylaşmıştır.

Bu meczup şahıs son olarak da milli bayramımız olan 19 Mayıs Atatürk’ü anma gençlik ve spor bayramımıza ithafken "buna bayram diyen şerefsiz ve şahsiyetsiz, din düşmanı zihniyeti kınıyorum" şeklinde facebook sosyal medya hesabından paylaşımda bulunmuştur.

Bu çirkin ve aşağılık paylaşımlar Mustafa Kemal Atatürk’e, Türk gençliğine armağan ettiği ulusal bayramımıza ve istiklal savaşımızda yapılan kahramanca mücadeleye ve cumhuriyeti kuran milli mücadele kahramanlarına karşı ağır hakaret içermektedir. Türk milletini ayrıştırarak halkı kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmektedir.

Buradan soruyorum…

Konu Atatürk’e ve millete hakaret etmek olunca mı? 

Bu şahıs dokunulmaz olmuştur? 

Bu karanlık odaklar, taassup zihinliler bu cesareti nereden almaktadır?Bu kadar pervasızca yapılan saldırılara karşı neden ilgili kanunlar işletilmemektedir?

Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, Türkiye Cumhuriyeti devletine ve milletine saldıran bu karanlık odakların kurşun askerlerine; bu zehirli dillerini hiç çekinmeden kullanacakları ortam ve cesaret hangi siyasi mekanizmalar tarafından verilmektedir?

Görülüyor ki; bu iktidarın atadığı idareci ve bürokratlar çok açık bir şekilde bu meczuplara göz yummakta hatta cesaret vermektedir. Bu zehirli dilin sahipleri ve azmettiricileri yaptıkları hakaret ve saldırıların bırakın cezalandırılmak, onlara madalya ve alkış olarak geri döneceği düşüncesiyle “güç zehirlenmesi” yaşamaktadırlar. 

İşte bu güç zehirlenmesi ile oluşan özgüven ve cesaretle; özellikle milli duygu ve hassasiyetlerimizin yoğun olduğu dönemlerde bataklıklarından çıkmakta ve karanlıkları ile Atatürk’ümüzün kurduğu cumhuriyetimizin ışığını engellemeye çalışmaktadırlar. Bu son paylaşım bardağı taşıran son damla olmuştur. Başta Trabzon olmak üzere bütün Türkiye’de duyarlı vatandaşlarımız harekete geçmiş ve bu alçakça paylaşımlara tepki yağmıştır.

İYİ Parti olarak biz de, bu menfur paylaşımlar üzerine derhal harekete geçtik, gerekli tepkiyi koyduk, atılması gereken bütün adımları attık. İY Parti Trabzon İl Başkanımız Sayın Azmi KUVVETLİ ve İYİ Partili Yomra Belediye Başkanımız Sayın Mustafa BIYIK tarafından bu şahıs hakkında bahse konu paylaşımları nedeniyle suç duyurusunda bulunulmuştur. Ben de konuyla ilgili Sağlık Bakanı Sayın Dr. Fahrettin Koca’nın cevaplandırması istemiyle hazırladığım soru önergesini Meclis Başkanlığı’na sunmuş bulunuyorum.

Bugün burada düzenlediğimiz basın toplantısıyla sadece bu esef verici konuya ilişkin görüşlerimizi açıklamıyor. Sadece sayın sağlık bakanını da değil, bütün hükümeti ve yargıyı göreve çağırıyoruz. Atatürk’e, Türk milletine, Türk devletine ve kutsal değerlerimize ağız dolusu hakaret edenlerle ilgili hükümet ve yargı derhal gereğini yapmalıdır… Bu hakaretler kimsenin yanına kar kalmamalıdır.Bu meczuplar ve müfteriler bir yerlerden yüz bulmasalar, böyle ulu orta, pervasızca ve hayasızca paylaşım yapamazlar, beyan ve ifadelerde bulunamazlar…

Sayın Cumhurbaşkanı ve iktidar muhalifi tweet atanlar için anında işlem yapanlar, Atatürk’e ve Türk milletine hakaret edenlere seyirci kalamaz “görmedim, duymadım” diyemezler… Hakaret sahibi aşağılık kişileri, ifadesini alıp öbür kapıdan salamazlar. Aksi takdirde bu aşağılık hakaretler sürüp gidecek, milleti kin ve düşmanlığa alenen teşvik edenler cezasız kalacaklardır" dedi.

Ayrıca Örs; “Atatürk’e, Türk milletine, Türk tarihine, dinimize ve bütün kutsal değerlerimize dönük saldırıda bulunanlar her kim olursa olsun karşılarında İYİ Parti’yi bulacaklardır” ifadelerini kullandı. 

e-Haber Ajansı (e-ha)