Başbakanlığı döneminde Recep Tayyip Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürlüğünü yapmış olan Dr. Turhan Çömez, yurt dışında yaşayıp da Türkiye’ye dönen ya da tatile gidenlerin, sınıra gelmeden önce kendi sosyal medya hesaplarını kontrol ettiklerini söyledi. Çömez, “Bu, inanılmaz bir korku ikliminin sonucu. Türkiye’de sınırdan girdiğinde bir şekilde twitter hesapları veya sosyal medya hesapları kontrol edilmiş ve sorguya alınmış insanlar var” dedi.Başbakanlığı döneminde Recep Tayyip Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürlüğünü yapmış olan 22. Dönem AK Parti Balıkesir Milletvekili, Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Turhan Çömez, TV5’de yayınlanan ve Mustafa Yılmaz’ın sunduğu “Kulis Ankara” programına İngiltere’den görüntülü bağlantı ile katıldı.Turhan Çömez, Korona Virüsü salgını sürecinde Türkiye’deki uygulamalar ile İngiltere’deki uygulamaları kıyasladı.İngiltere’de bugüne kadar korona virüsü vakasının 200 bini geçtiğini, yaklaşık 35 bin kişinin de bu sebeple hayatını kaybettiğini belirten Çömez, bu rakamların Avrupa’daki en yüksek vaka ve ölüm sayıları olduğunu söyledi.Trafalgar Meydanı’nda bulunan ve İngiltere’nin en büyük müzesi olan National Gallery’nin önünde evsiz kişilere yemek dağıtılışını yansıtan bir fotoğrafı gösteren Çömez, “İngiltere, böyle bir fotoğrafa şu ana kadar tanık olmamıştı” dedi.“Salgından en fazla azınlıklar zarar gördü”Turhan Çömez, salgının İngiltere’deki seyri hakkında şu bilgileri verdi:“Çok ilginç bir şekilde virüs bu ülkede azınlık dediğimiz grubu hedef aldı. Sadece sağlık çalışanlarından değil, sivil vatandaşlardan da ölenlerin önemli bir kısmı, bu ülkeye göçmen olarak gelmiş olanlar. Bunun sebebi hâlâ bilinmiyor. Birçok teori var. Bunlardan bir tanesi, virüsün bazı genetik kökenlilere daha fazla saldırı yaptığı. Bir diğeri de, zaten dışarıdan gelen insanların burada yaşam koşullarının yerliler kadar iyi olmadığı. Buna benzer izahlar yapılmaya çalışılıyor ama bunların hangisini doğru olduğu çok açık değil.Doktorlara gelince; yine sağlık çalışanlarından yaklaşık 120’nin üzerinde doktor ve hemşire, bu ülkede hayatını kaybetti. Bu büyük bir dram aslında. Hastanelerde büyük bir üzüntü ve bir anlamda panik de ortaya çıktı. Benim kendi çalıştığım üniversite hastanesinde arkadaşlarımdan Korona servislerinde hayatını kaybedenler oldu.Bunların tabii birkaç sebebi olabilir. Birincisi, genetik yatkınlık olabilir. İkincisi, çalışan insanlar büyük bir özveri ile büyük bir fedakârlıkla çalıştı ve azınlıktakiler, Müslümanlar, hiçbir şeyi dikkate almadan, büyük bir fedakârlıkla kendilerini ön plana çıkarttılar, ön cephede savaştılar ve maalesef hayatını kaybeden meslektaşlarımız oldu. Ülke için büyük bir dram ama bir anlamda da realite.”“İngiltere’de kimseye IBAN numarası verilmedi”Turhan Çömez, salgın sürecinde Türkiye ile İngiltere’de karşılaşılan farklılıkların neler olduğuna dair bir soru üzerine de, her iki ülkeyi de çok iyi bilen birisi olarak bu konuda ilginç gözlemleri olduğunu söyledi.Salgının başlangıcında İngiltere hükümetinin halka, “ekonomik kaygı taşımayın, sağlığınızı koruyun” çağrısında bulunduğunu belirten Çömez, hükümetin halka yardım için 400 milyar dolarlık bütçe ayırdığını kaydetti.Çömez, “Buradaki ekonomik yaklaşım buydu. Yani kimseye IBAN gönderilmedi, kimseye ‘Biz bize yeteriz’ denmedi. Halbuki Türkiye’de, bildiğiniz gibi bu da bir tartışma konusu oldu. Kim bu parayı toplayacak, nasıl toplayacak, kim yardım alabilir? İnsanlara IBAN’lar gönderildi. Bu iki ülke arasındaki olaya bakış açısından farkı ve belki ekonomik durumu özetleyecek bir tabloydu” diye konuştu.“İngiltere’de STK’lar özgürce yardım yaptılar”İngiltere’de halka yapılan yardımlar konusunda Türkiye’deki gibi bir tartışma yaşanmadığını belirten Çömez, sözlerine şöyle devam etti:“Zaten burada bütün sivil toplum örgütleri, ciddi anlamda devletin denetimindedir. Bütün hesapları, ciddi kontrol altındadır; ama yaptıkları işlerde de özgürdür. Ama Türkiye’ye baktığımızda maalesef, hangi belediyenin yardım yapabileceği, bunu nasıl yapabileceği, hep tartışma konusu oldu. Yine bu konu bile Türkiye’de bir ayrışma vesilesi oldu. Halbuki İngiltere’de bu konu, ayrışma vesilesi olmak yerine bir kaynaşma vesilesi oldu ve insanlar birbirlerine daha çok destek oldular, birbirlerine daha çok katkı sağladılar.”Çömez, “Başbakan açıklama yaptığında, “Bize gönüllüler lâzım” dendiğinde, 3 gün içerisinde 400 bin kişi buna kaydoldu” dedi.“Yandaş firmanın aç gözlülüğü Türkiye’ye itibar kaybettirdi”Türkiye’nin İngiltere’ye yaptığı tıbbî malzeme yardımlarını da değerlendiren Turhan Çömez, Cumhurbaşkanlığının himayesinde gelen ilk yardımın İngiltere’de büyük bir heyecan oluşturduğunu ve Türkiye’nin İngiltere için bir nefes olduğunu ancak daha sonra gelen yardım malzemelerinin yansımalarının son derece olumsuz olduğunu söyledi.Çömez, şunları söyledi:“Çünkü ikinci parti, yani buradan ücreti ödenerek, parası verilerek alınan ikinci parti 85 ton malzemeyi taşıyan uçaktaki ürünlerin ne yazık ki standartlara uygun olmadığı ortaya çıktı ve hiçbirisi kullanılmadan iade edildi ve bu, Türkiye için çok ama çok büyük bir prestij kaybı oldu. Bir yandaş firmanın yaptığı aç gözlülük veya büyük bir hata, maalesef geri döndü ve hepimize büyük bir itibar kaybı olarak yakamıza yapıştı. Bu da Türkiye’nin sorgulaması, araştırması gereken bir konuydu.”“Sahiller yasakken AVM’lerin serbest olması bir çelişki”Türkiye ile İngiltere arasında bilgilendirme ve şeffaflık açısından da büyük bir fark olduğunu belirten Çömez, yetkililerin her akşam televizyondan halka bilgi verdiklerini, gazetecilerin de ciddi manada hesap sorduklarını söyledi. Çömez, bunun da iki ülkenin siyaset ve demokrasi kültürü arasındaki farkı yansıtan temel göstergelerden bir tanesi olduğunu belirtti.Türkiye’de sahillerde gezinmenin hâlâ yasak olmasına karşılık AVM’lerde serbestlik olduğuna işaret eden Çömez, bunun da arkasında ekonomik kaygılar olduğunu söyledi. İngiltere’de bunun tam tersinin uygulandığını söyledi. Çömez, İngiltere’de AVM’lerin kapalı olduğunu; hükümetin halka “Sahil kenarlarına, parklara gidin, spor yapın ama aranıza mesafe koyun” tavsiyesinde bulunduğunu anlattı.“İngiltere’deki sağlık hizmet kalitesi, Türkiye’dekinin çok altında”Turhan Çömez, stüdyo konuklarından MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat’ın, Türkiye’nin sağlık alanındaki başarı hikâyesine dair görüşünü sorması üzerine, sağlık çalışanlarının büyük bir özveri ile çalışarak destan yazdıklarını söyledi. Çömez, “Sağlık alanında Türkiye’nin yaptığı yatırımlar hakikaten takdire şayan. Şehir hastanelerinin inşası ve bunların operasyonu gerçekten önemli. Türkiye’nin sağlık konusunda bugün geldiği nokta son derece önemli. Yani ben, işi iyi bilen bir profesyonel olarak söyleyebilirim ki İngiltere ile Türkiye’deki sağlık hizmetlerine baktığımızda, evet İngiltere’de görüntü gayet güzel, sunum gayet güzel ama perdenin arkasında verilen hizmet kalitesi, bana göre Türkiye’nin çok altında” diye konuştu.“Dolar operasyonuna dair hiçbir bilgi, bulgu ve belge yok ama olabilir”Çömez, Türkiye’de dolar kurunun yükselmesinin, İngiltere kaynaklı bir operasyon olduğuna dair iddialar hakkındaki görüşünün sorulması üzerine de, bu konuda İngiltere’de hiçbir bilgi, bulgu ve belge olmadığını söyledi. Çömez, “Zaten bu gerçekten böyle ise, bunun halka yansımaması, basına yansımaması da beklenir. Bunu insanların gözünün içine sokarak tabiatıyla yapmazlar, yapmamaları da gerekir. Ama bilinen bir gerçek var ki İngiltere, dünyanın para merkezlerinden bir tanesi. Burada City diye bir bölge var. Orada büyük, devasa plazalar vardır ve o bölgenin ışıkları sabaha kadar sönmez. Orada çalışan genç brokerlar, yatırımcılar, dünyanın para piyasasını sürekli izlerler. Yaptıkları hareketler ve manipülasyonlarla kendilerine çıkar elde ederler.Ben, açıkçası ‘Bu var mıdır, yok mudur?’ sorusuna net bir cevap vermem mümkün değil; ama olma ihtimali yüksek. İngiltere’de bu sektörde bulunan herkes, kendi menfaatlerini, kurumlarının menfaatini gözettiği için, bu süreçten ne kadar nemalanır ve ne kadar katma değer elde ederlerse kendileri için kârdır diye bakıyorlardır diye düşünüyorum.”İngiliz basını olayı neden bu kadar büyüttü?Turhan Çömez, “Londra’dan Türkiye’ye finansal operasyon yapılıyor” iddiasının, İngiltere’ye gönderilen malzemelerin hatalı olduğunun ortaya çıkmasının aynı günlere denk geldiğini belirterek, bu konunun İngiliz basınında günlerce manşetlerde kaldığına ve ağır eleştiriler yapıldığına dikkat çekti. Çömez, “Bu da bir anlamda, psikolojik olarak bu süreçte dikkat edilmesi gereken bir vakıa gibi geldi bana. Sadece bunun da altını çizmek istiyorum” dedi.“Pek çok bina varken havalimanının hastaneye çevrilmesi anlaşılmaz”Turhan Çömez, Yeniçağ gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu’nun, Atatürk Havalimanı’nın pistleri kırılarak bir sahra hastanesine dönüştürülmesi konusundaki görüşünü sorması üzerine düşüncelerini dile getirdi.Çömez, hem AVM’lerin açılmasına izin verip hem de aynı anda bir sahra hastanesi inşasına başlamanın bir çelişki olduğunu ifade etti.İngiltere’de bir araziye sıfırdan bir hastane kurulmadığını, büyük bir fuar merkezinin 10 gün içerisinde 4 bin yataklı bir hastane haline getirildiğini söyledi.Çömez, şöyle konuştu:“Türkiye’de buna uygun dünya kadar bina var. Ticaret Merkezleri var, çok rahat kullanılabilecek çok sayıda bina var. Böyle imkânlar varken, çok pratikken, çok ucuzken ve çok hızlı yapılabilecekken, bunu kalkıp da altında en az 8-10 metrelik beton derinliği olan, büyük uçakların inebileceği bir pist olan Atatürk Havalimanı’na yapılmasını gerçekten bir hekim olarak anlamıyorum. Ekonomik olarak anlayamıyorum. Neden böyle bir riskli konuya girildi, büyük maliyetli konuya girildi? Tıbbî olarak zaten bana göre hiçbir karşılığı yok çünkü süreç değişti.“Cumhurbaşkanı, böyle kadrolarla çalışmaktan hoşlanıyor”Öte yandan, Sayın Cumhurbaşkanı ile ilgili değerlendirmemi sordunuz. (…) Şu anda benim dışarıdan görebildiğim kadarıyla, okuyabildiğim kadarıyla, kendisine neyin doğru neyin yanlış olabileceğini söyleyecek kadrolardan çok, kendisinin ne düşündüğünü ve ne istediğini hissedip, ona uygun politikalar üretebilecek kadrolar var. Bu tabii o kadroların kabahati değil. Sayın Cumhurbaşkanı, böyle kadrolarla çalışmaktan hoşlanıyor ve bu itibarla kendi görüşüne uygun şeyleri söyleyen, bunları kendisine deklare eden insanlarla yoluna devam etmeyi tercih etti. Bu, politik bir tercihtir.”“Sermaye, korku ve güvensizlik sebebiyle yurt dışına kaçıyor”Turhan Çömez, “Türkiye’den İngiltere’ye sermaye akışı” konusunda da görüşlerini dile getirdi.Türkiye’den İngiltere’ye çok ciddi bir sermaye akışı olduğunu belirten Çömez, “Bunların içerisinde benim tanıdıklarım, siyasî görüşü AK Parti ile çok yakın olan işadamı arkadaşlarımız da var. Her birine teker teker sorduğumuzda aldığımız cevap, “Korkuyoruz ve güvenemiyoruz” oldu. Bir kere Türkiye, kendi sermayesine sahip çıkamıyor. Yurt dışına kaçan bu sermayeyi geri döndürmenin yollarını bulması lâzım” diye konuştu.Yurt dışındaki sermayedarlara verilecek pozitif bir mesajın, giden paraların geri dönüşünü sağlayacağını belirten Çömez, “Bugün İngiltere’den Türkiye’ye geri dönen veya tatil için giden her arkadaşımız, istisnasız cep telefonlarını kontrol ediyor ve sosyal medya hesaplarını kontrol ediyor. Bu, inanılmaz bir korku ikliminin sonucu” dedi.Çömez, Orhan Uğuroğlu’nun “Neden kontrol ediyor?” sorusu üzerine de, “Çünkü ‘acaba biz, hükümeti veya Sayın Cumhurbaşkanını eleştirmiş veya onun yanlış anlayabileceği bir şey söylemiş olabilir miyiz?’ diye kontrol ediyorlar. Birçok insan biliyorum ben Türkiye’de sınırdan girdiğinde bir şekilde twitter hesapları veya sosyal medya hesapları kontrol edilmiş ve sorguya alınmış insanlar var. Bunlar konuşuluyor burada halk arasında. Bu itibarla, yurt dışında yaşayan Türklerin ülkeye huzurla ve güvenle geri dönebilmeleri için demokrasi ve hukuk, vazgeçilmez bir şart. Bunun altını çizmek ve vurgulamak istiyorum.”Kulat: Kaçan sermaye muhaliflerin değilMAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat da bu konuda, sermayesi ile birlikte yurt dışına giden işadamlarının zannedildiği gibi sadece CHP’liler olmadığını, belki en az onların götürdüğünü, bunların sadece muhalif partililer olmadıklarını dile getirdi.Kulat, “Bunun için devletin kaynakları var; bunları araştırabileceği kaynakları var. O büyük paraları kim götürüyor dışarıya? Hangi bankalara götürülmüş? Bunları denetlesinler, araştırsınlar diye söylemiyorum. Operasyona asıl içeriye bakmak lâzım. Bunu özellikle belirtmek lâzım” diye konuştu.e-Haber Ajansı (e-ha)