Dünyanın sürekli bir değişim içerisinde olduğunu belirten Kumalar, günümüz zorluklarının yanı sıra hayat devam ettikçe her dönemin kendi zorluklarının olacağını da hatırlatarak, “Yaşam yolculuğu insanın kendi potansiyelini gerçekleştirme serüvenidir. Geleceğin mimarı olan siz gençlerin içinizdeki potansiyeli keşfedip, kendinizi en iyi şekilde nasıl gerçekleştirebileceğinizi ve bunun için de ihtiyacınız olan motivasyonu sizlere hatırlatabilmek benim için önemli bir sorumluluk. Bir iletişim uzmanı olarak, burada sizlerle kurduğum iletişimin sizlere yaşamın insana bahşedilmiş şahane bir armağan olduğunu hatırlatmasını istiyorum. Sağlıklı isek inanın hayatta her şey mümkün. Her insanın mutlaka bir yeteneği, etkileyici bir özelliği vardır. Her birimiz benzersiziz. Hayatlarınızın sorumluluğunu elinize alın, yaşama karışın, hareket edin, siz hareket ettikçe yollar önünüze serilecektir. Spor yapın, enerjinizi yükseltecek insanlarla birlikte olun, hayatınızda sanata yer açın ve her zaman çantanızda fırsat buldukça okumak için kitap bulundurun” tavsiyelerinde bulunarak gençlerden büyük alkış aldı.
Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri tarafından 13 yıldır “Bu Bir Hayal Ürünüdür!”mottosu ile dünyanın dört bir yanından gelen katılımcılara ev sahipliği yapan Global Opportunities in Business and Investment (GOBI)etkinliği alanında çok sayıda profesyonel ismi ağırladı. “İnsanı Yeniden Tanımla!” sloganıyla yola çıkılan etkinliğe yaklaşık 30 bini aşkın kişi katıldı. Zirveye İletişim Sponsoru olarak da destek veren BrandistanbulPR’ın Kurucusu ve Başkanı Marka ve İletişim Uzmanı Hatice Kumalar da “İlham: Kendini Gerçekleştirmenin Adımları” konulu konuşmasıyla başarı, azim ve mücadele gücünün nereden geldiğini bütün gençliğin ve insanlığın hatırlaması gerektiğini vurgulayarak, toplum olarak hatırlamamız gerekenleri paylaştı.
Dünyanın dört bir yanından iş dünyasının ve akademik çevrenin yakın takibinde olan etkinlikte konuşan BrandistanbulPR’ın Kurucusu ve Başkanı Hatice Kumalar, yaşamın aslında kendini gerçekleştirme serüveninin kendisi olduğunu belirterek, “Kendimizi gerçekleştirirken potansiyelimizi ortaya koyabilmek için en çok ihtiyacımız olan şey yaşam sevgisi. Bu sevginin içinde; ilgi, merak, tutku, bir sürü değerli duygu yatıyor eğer ki bunları kendimize hatırlatıp bu duygularımızı yükseltebilirsek bizlere armağan olan bu yaşamı şahane bir deneyime dönüştürebiliriz. Kendini gerçekleştirmek bir süreçtir. Çalışmak ise bu yolculuğun sadece aracıdır. Kendinin en iyi versiyonu olmak ise hayatı iliklerine kadar, tüm hücrelerine kadar hissederek yaşamaktır. Bunu hatırlarsak o zaman hayatı hakkını vererek yaşarız” dedi.
Günümüzde pandemi, savaşlar, ekonominin gidişatı, hızla değişen gündem, bilgi kirliliği nedeniyle mutsuzlar ordusuna dönüldüğünü belirten Kumalar, “Hayal kuramaz hale geldik. Oysa bu hayatta kısa bir vaktimiz var ve seçim yapmak zorundayız. Bu hayatı daha dolu ve daha güzel yaşayarak kendimizi gerçekleştirebileceğimizi unuttuk. Ya dünü yaşayarak pişmanlıklarımıza takılıyoruz, ya da yarını düşünerek planlar yapıp endişeye mahkûm oluyoruz. İnsan psikososyal bir varlık ve bizim güzel duyguları tekrar hatırlamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Girişimci olabilirsiniz, sıfırdan zirveye ulaşabilirsiniz, CEO olabilirsiniz ama bütün bu başarı yolcuğunu gerçekleştirmek için sahip olduğunuz motivasyonu hatırlamalısınız.” diyen Hatice Kumalar, “Girişimci olmak, CEO olmak elbette çok önemli ancak bütün bu yolculukta ihtiyacımız olan bir motivasyon var. Ben o motivasyonu hatırlatmak istiyorum. Yaşam enerjisi, o yaşamı sevmeyi, hayata sarılmayı, o tutkuyu ve merakı ilgiyle hissetmeyi sağlayacak bir motivasyona ihtiyacımız var. Bu motivasyon da kişinin özünde saklıdır. Gençlerin hedeflerine ulaşması için buna ihtiyacı var. Çalışmak, araçtır. Asıl önemli olan mutluluktur. Mutlu olabilmek için de kendimizin en iyi versiyonu olmaya çalışıyoruz. Kendimizi gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Kariyer, başarı, takdir gibi olgular sadece mutlu olmak için varlar. En değerli kariyer ve başarı mutlu olabilmektir” şeklinde konuştu.
İnsanı başarılı kılan, azim ve mücadele gücünün nereden geldiğinin, hem bütün gençliğin ve insanlığın hatırlaması gerektiğini vurgulayan Kumalar, “Gençlere her fırsatta daha çok doğada vakit geçirin, kitap okuyun, sanatla ruhunuzu besleyin tavsiyesinde bulunuyorum. Çünkü sanat, ilham perdenizi de açacaktır. Hareket edin ve sizin enerjinizi yükseltecek, sizi çoğaltacak arkadaşlar edinin. İhmal ettiğimiz şeyler var. Yaşadığımız süreç kendi motivasyonumuzu kendimizin yükseltmek durumunda olduğumuzu bizlere hatırlattı” dedi.
Prof. Dr. Türkan Saylan’ın genç bir doktorken cüzzamlı hastaları tedavi edebilmek için Anadolu’yu karış karış gezdiğini hatırlatan Hatice Kumalar, “Çoğu zaman aidiyet duygumuz sarsılmış durumda. Nedir bu aidiyet duygusu? Bunu bir örnekle açıklamak istiyorum. Prof. Dr. Türkan Saylan’ı hepiniz biliyorsunuz. Gencecik, mesleğin baharında bir doktorken kimsenin yanına yaklaşmadığı cüzzamlı hastaları tedavi edebilmek için Anadolu’yu karış karış gezmiş ve bu hastaları tedavi etmiş bir bilim insanı. Sebebi insan sevgisi, iyiliğin azmi ve gücü. Bir insan isterse imkânsızlıkları mümkün kılabilir. Siz içinizdeki o tutku ateşini bulup çıkartacağınız her yerde kendinizi güvende ve huzurlu hissedersiniz" şeklinde konuştu.
“Gençlerin umut dolu olması, pozitif olması, enerjilerinin yüksek olması hepimize etki edecektir.” diyen Hatice Kumalar sözlerine şu şekilde devam etti:
“Einstein der ki ‘Her şey enerjidir.’ Enerjimizi değiştireceğiz. Bunun da yolu yine içimizde. Yine Tolstoy da der ki ‘Başkalarının hatalarından ders alın. İnsan bütün hataları kendisi yapacak kadar uzun yaşamıyor.’ İnanın yaşamak şahane bir şey. Kendimize ‘Neden bu benim başıma geliyor?’ sorusunu değil ‘Bu bana ne öğretiyor?’ sorusunu sormalıyız.
Dünya sürekli bir değişim içerisinde. İçinden geçtiğimiz bu zorlu dönemin ötesinde de hayat devam ettikçe, her dönemin kendi zorlukları olacak. Bu dünyaya hiçbirimiz oksijen israfı olarak gelmedik. Yaşamdan zevk almayı, yaşamın sana bahşedilmiş şahane bir armağan olduğunu hatırlatıp kalplerinizde ve zihinlerinizde bir kıvılcım oluşturabilirsem ne mutlu. Çünkü en çok buna, yaşam motivasyonuna ihtiyacımız var.Hiç kimse saf gayret ve heyecana kayıtsız kalamaz. Yaşam yolculuğu insanın kendi potansiyelini gerçekleştirme serüvenidir. Geleceğin mimarı olan siz gençlerin içinizdeki potansiyeli keşfedip, kendinizi en iyi şekilde nasıl gerçekleştirebileceğinizi ve bunun için de ihtiyacınız olan motivasyonu sizlere hatırlatabilmek benim için önemli bir sorumluluk ve çok değerli. Bir iletişim uzmanı olarak, burada sizlerle kurduğum iletişimin sizlere yaşamın insana bahşedilmiş şahane bir armağan olduğunu hatırlatmasını istiyorum. Sağlıklı isek inanın hayatta her şey mümkün. Her insanın mutlaka bir yeteneği, etkileyici bir özelliği vardır. Tüm hepimiz tekiz ve benzersiz. Hayatlarınızın sorumluluğunu elinize alın, yaşama karışın, hareket edin. Siz hareket ettikçe yollar önünüze serilecektir. Yaşam, tüm tecrübeleri yaşayacak kadar uzun değil. Spor yapın enerjinizi yükseltecek insanlarla birlikte olun, sanata hayatınızda yer açın ve her zaman çantanızda fırsat buldukça okumak için kitap bulundurun.”
“Bugün yaptığınız her şeyin yarını şekillendirdiği bilinciyle hareket edin. Dünya ancak ilim ve bilim yolunda olanlar, üretenler, sanatçılar ile daha güzel bir yer haline gelebilir. Yaşam devam ettikçe dünya hep bir değişim içinde olacak ve bu sancılar, sorunlar devam edecek. Ama bizler bu durumdan kurtulmaya çabalamayıp şikâyet halinde bir konfor alanı oluşturursak; evet o zaman her şeyi dünyanın suçu olarak görmeye devam edeceğiz.”
e-ha